Geçtiğimiz hafta sonu Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi mevzubahis idi . Ebedi dostluk ve ezeli rekabet adına ne ilkti ne de son oldu . 3-0 biten maçın üzerine konuşuldu , tartışıldı ve bir derbi daha bitti . Kendi adıma söylemek gerekirse bir cümle Beşiktaş ile başlıyorsa zaten gerisi teferruattır . İnanın Fantezi Futbol bile hikaye ! Bu söylemlerden hareketle bir alttaki postta kendinden bahsettiğim sitemizin kullanım amacını bazı zamanlarda unutan sevgili Ali Tarık Uçur'a selamlarımı yolluyorum . Yüreğindeki siyah beyaz sevdasını başka alanlara yansıtmasını diliyorum . Ancak kendisine de teşekkürü bir borç biliyorum . Zira geçen hafta girdiği ve anında sildiği 3 post ile aklıma güzel bir fikir getirdi . Bana göre Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en efsane maçı sayılması gereken 3 avans 4'te biter ve kale de boş ''Kadıköy Hatırası'' ile alakalı birşeyler söylemem gerekti . Elbette rengimizi bir kenara bırakarak Fantezi Futbol minvalinde . İsterseniz hafızamızı biraz yoklayalım . Unutulmamıştır zaten ancak ben biraz hatırlatayım ...
Stat : Şükrü Saraçoğlu
Hakem: Bülent Demirlek, Erhan Sönmez, Serkan Ok, Yunus Yıldırım (4.)
Fenerbahçe: Rüştü, Luciano, Ümit, Tuncay (Hooijdonk Dk.86), Nobre, Aurelio, Önder (Serhat Dk.61), Alex, Selçuk (Mehmet Yozgatlı Dk.94), Deniz, Anelka
Yedekler: Volkan, Mehmet, Murat, Serhat, Hooijdonk, Kemal, Serkan
Teknik Direktör: Christoph Daum
Beşiktaş: Oscar Cordoba, Tayfur Havutçu, Ronaldo, Tümer Metin (Daniel Pancu Dk.75), John Carew, Mustafa Doğan (Çağdaş Atan Dk.64), Ali Güneş, Ahmet Dursun (İbrahim Akın Dk.56), Koray Avcı, İbrahim Toraman, Ahmed Hassan
Yedekler: Murat Şahin, Çağdaş Atan, Sergen Yalçın, Daniel Pancu, İbrahim Akın, Veysel Cihan, Okan Buruk
Teknik Direktör: Rıza Çalımbay
Goller: Tümer Metin (Dk.27), Luciano (Dk.34), John Carew (Dk.45+1), Alex (Dk.69), İbrahim Akın (Dk.76), Alex (Dk.83 P), Koray Avcı (90+3)
Sarı Kartlar: Tayfur Havutçu (Dk.63)
Kırmızı Kartlar: Oscar Cordoba (Dk.80)
17 Nisan 2005 gecesi saat 19.00’da Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda bulunan Fenerbahçeli, Beşiktaşlı taraftarlar, yöneticiler, futbolcular, görevliler ve televizyonları başındaki milyonlarca sporsever, sadece 90 dakika süren bir derbi mücadelesi izlemedi. Aynı zamanda Beşiktaş’ın yazdığı tarihin de tanıklığını yaptı. Derbi öncesinde çok şeyler söylendi; yazıldı, çizildi. Ancak hiçbiri gerçekleşmedi. Beşiktaş, tarihinin sayfalarına altın harflerle yazılacak bir doksan dakikaya başladı. Fenerbahçe Anelka ile Tuncay ile geldi. Alex ile Selçuk ile Cordoba’yı denedi. Binlerce Fenerbahçeli, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı Beşiktaş’a dar etmek istedi. Ancak golün adı Tümer’di. 27. dakikada Tümer Metin yükseldi, topu rakibinden söktü. Luciano’nun üzerinden aşırdı. Kaleci Rüştü ile karşı karşıya kaldı. Kendisini takip eden savunmanın pozisyonu bozma çabasına, açıyı kapatmak için üzerine doğru gelen kaleciye karşın, güzel top kontrolü ve vuruşu ile Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Kadıköy’de 1800 Beşiktaşlı sevinç çığlıkları atıyor, televizyonları başındaki Siyah-Beyazlılar havaya sıçrıyor, Fenerbahçe tribünleri buz kesiyor, Fenerbahçeliler’in ağzını bıçak açmıyordu. Ancak hiç kimse bu golün bir destanın başlangıcı olduğunu da henüz bilmiyordu. 34. dakikada Fenerbahçe Luciano’nun süper rövaşata golü ile skoru 1-1’e getirdi. Bu sefer sevinme sırası sarı-lacivertlilerindi. Ancak bu sevinç de fazla uzun sürmedi ve sahneye bu sefer John Carew çıktı. İlk yarının uzatma dakikalarında Rüştü’yü mağlup etti. 2. yarıda Beşiktaş atıp, kaçıyor Fenerbahçe kovalamaya çalışıyordu. 69. dakikada yine böyle bir sahne yaşandı. Alex, Carew’in golüne yanıt verdi, skor tabelası eşitlendi (2-2). Dakikalar 76’yı gösterdiğinde Ahmed Hassan’ın çabasıyla kapılan top, İbrahim Akın’ın önüne geliyor, genç oyuncu da önce kaleye bakıp, atacağı yeri belirliyor, sonra da Milli kaleci Rüştü Rençber’in kapattığı köşeden meşin yuvarlağı ağlarla buluşturuyordu. Fenerbahçe, bu sezon Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda tam 14 maç yapmış ve hiç bir maçını kaybetmemişti. Fenerbahçe, üstelik bu 14 maçta sadece kalesinde 4 gol görmüştü. Maçın hakemi (!) Bülent Demirlek, en büyük hatasını Tuncay’ın ceza sahası içinde kendisini yere atmasını O’na sarı kart göstererek değil de, Beşiktaş’ın aleyhine penaltı çalarak değerlendirmesiydi. İşte bu an Kadıköy Destanı’nın da yazıldığı andı. Cordoba’nın haklı tepkisini sarı kart ile cezalandırarak, Kolombiyalı kalecimizi 2. sarı karttan kırmızı kartla oyundan atan Demirlek, bir anlamda Pancu’nun kalede devleşmesine de fırsat tanımış oldu. 3 değişiklik hakkını kullanmış olan Beşiktaş, hem kalecisiz kalmış, hem de gol atması için oyuna aldığı ve diri futbolcusu Daniel Pancu’yu kaleye geçirmek zorunda kalmıştı. Penaltıyı Alex golle sonuçlandırıp skoru 3-3 yapmasına karşın, henüz Beşiktaş son sözü söylememişti. Fenerbahçe kalede Pancu’nun bulunmasını fırsat olarak görüp, şutlarla, kafalarla Rumen oyuncuyu denemesine karşın, Pancu’nun gol yemeye hiç niyeti yoktu. Yemedi de. Böyle bir mücadelenin, böyle bir özverinin, böyle bir ruhun hakkı elbetteki galibiyetti. O da Koray Avcı’nın muhteşem golüyle geldi. O golün anlamı nedir Beşiktaşlılar için sorsanız on bin farklı şey söylerler ancak en özeli benim cevabım olacaktır . Zira maçın bu dakikalarında ablam hastanede ameliyat masasında dünyaya bir kız çocuğu getirmek üzereyken Koray sahneye çıkıyordu ve ''Müjde Tunç yeğenin oldu ...'' telefonuna benim cevabım kısa ve net oluyordu ; ''Adını Koray koyun Koraaaaaaaaaaaaaaaaayyyy ... '' Elbette bir kız çocuğunun adı Koray olamazdı ancak 17 Nisan 2005 doğumlu yeğenim olabilecek en güzel tarihte dünyaya gelmişti . Ve Koray Avcı ömür boyu hatırlanacak çok güzel bir gole imza atmıştı . Bu gol ''Rıza Efendi 2 ekmek 1 süt'' pankartı açan bir grup gerizekalıya , hakem olduğunu iddia eden Bülent Demirlek'e ve rekor olur , fark yerler diyen tarafsız basınımıza hediye olmuştu . Zaten Sergen Yalçın maç sonunda gereken açıklamayı yapmış ve ezeli rekabetin aynı şartlarda oynanıp sonucun aynı olmasını görene dek bittiğini öylemişti . Bunlar hep futbolun içindeki şeyler . Daha özele inersek ve özel bir insansan bahsedecek olursak Fantezi Futbola da gelmiş oluruz . Ve böylece karşımıza Daniel Gabriel Pancu çıkıyor ...
Efsane maçın efsane adamı . Eldivenleri eline geçirip kalesini Kadıköy gibi bir cehennemde korumak her babayiğidin harcı değildir . Alex'in vurduğu topu kurtardığı bir pozisyon varki üzerine tamamlamamak isteyen Fenerbahçeli futbolcuya da geçit vermemiştir . Kalesini 20 dakika kadar aslanlar ibi savunmuştur . Ancak benim asıl takıldığım ve bu sitede yazıyorsak sizlerle paylaşmak istediğim nokta şudur ; O zamanlar bu güzel oyunu oynasaydık da Pancu kadromuzda olsaydı neler olacaktı ? Mesela penaltıyı kurtarsaydı kaç puan alacaktı ? Yediği gol orta saha oyuncusu olarak mı hanesine yazılacaktı yoksa forvet oyuncusu olarak mı veya kaleci olarak mı ? Ya da Pancu bir gol atsaydı ya da bir asiste imzasını atsaydı Lig Tv puan hesaplamalalrında kafayı mı yerdi ? Gelelim beyin fırtınasına ...
Bu postun öznesi Rumen oyuncu 75. dakikada Tümer Metin'in yerine oyuna girdi . O anda skor 2-2 . 1 dakika sonra İbrahim Akın ; Ahmed Hassan'ın asistiyle bir şut çıkarıyor ve durumu 2-3'e getiriyordu . Sonra malum olaylar ve kaleye geçmek zorunda kalan Kadıköy Panteri Daniel Gabriel Pancu ! Fantezi Futbol istatistiklerine göre sadece 1 gol yiyor penaltıdan , sarı kart görmüyor ve oyuna sonradan girdiği için tam puan alamıyor . Siyah beyazlı oyuncunun orta saha oyuncusu olduğunu varsayarsak ;
Oynayan her oyuncu : 1 puan
Toplam Puan : 1 puan
Forvet Oyuncusu olduğunu varsayarsak ;
Oynayan her oyuncu : 1 puan
Toplam Puan : 1 puan
Girene kadar orta saha veya forvet oyuncusu kaleye geçtiğinde kaleci olduğunu varsayarsak ;
Oynayan her oyuncu : 1 puan
Gol yiyen kaleci : -1 puan
Toplam Puan : 0 puan
İşte Fantezi Futbol sözkonusu olunca ilginç şeyler düşünebiliyor insan . Örneğin asist yapsa ya da gol atsa Pancu işler hepten karışıyor . Kaleci olarak mı yazılacak yoksa diğer mevkiler mi göz önüne alınacak ? Penaltıyı kurtardı diyelim +5 puan nasıl yazılacak ? Herşeyi geçtim oynadığımız internet sitesi mantıklı bir yorumda ve puanlamada bulunabilecek mi ? Hepsi farazi sadece üzerine kafa yoruyoruz . Tahminim şudur : Eğer Lig Tv olsaydı oynadığımız platform ; yine bizleri dumura uğratacak hareketlerden kaçınmazdı ve kafasına göre puanları hesaplardı . Neden böyle bir şey yaptı ve neden kadrosunda Pancu olanın hakkını çaldı üzerine çok post yazardık ! Allahtan bu tür maçlar ve böylesine ilginç olaylar şimdi yaşanmıyor . Zaten hem maç hem de futbolcu sadece böyle efsane olabiliyor . Ben sizlerin aklına sadece bir olta attım , yemi alıp üzerine kafa yormak sizlere kalmış . Gökten bir elma düşmüş ; biri Daniel Ganriel Pancu'nun koluna , biri Koray Avcı'nın ayağına ve sonuncusu da tüm Fantezi Futbol sevdalılarına ... Bayramınız Kutlu Olsun ...
6 yorum:
EZELİ REKABET BU MACTAN SONRA BİTMİŞTİR. NE ZAMAN FENERBAHÇE KALEDE ALEX VEYA HOIJDONK'LA BİZİ YENERSE EZELİ REKABET YENİDEN BAŞLAR... (Sergen Yalçın) :)
yok 05.45 !!! siz uyumuyor musunuz :)))
ben o maçta Hakkari Şemdinlideydim o gün askerlikte bitti sanki rekabette
ne bu şimdi...
Tunç un canı bizim 4-3 lük maçı yazmak istemiş. Sonunu da ff ye bağlayıvermiş işte :)
Güzel Bağladım Ama ...
Yorum Gönder