Recent Posts

9 Nisan 2010 Cuma

Kısa Kısa Buhran ...


* Çok dertliyim çokkkkkkk
Saat 19.00'dan sonra başıma gelmeyen yokkkkk

* Taner Sezgin Bilgin'i aradı ve onun futbolcularla çok yakın bir abisi var. Onun söylediğine göre Keita bugün yedek takımla çalışmış. Arda as takımla çalışmış. Bunu duyan ben, kaptanım olan Keita'yı takımımdan çıkardım. Yerine Arda'yı aldım. Ama sonra aynı Taner Sezgin halısaha maçına geldiğinde şöyle söyledi : Abi ben Arda'yı almadım ama benim takımımda Keita var !!!

* Keita'dan kaptanlığı alan ben yerine kaptan olarak Moritz'i seçtim. İçimden de geçirdim bir kere daha Moritz'i kaptan yapmıştım oynamamıştı yine oynamazmış şimdi. Spor ajanslarında ve resmi sitelerinde sakatlıklarla falan ilgili bir haber yoktu ama. Taner Sezgin bir bakla daha çıkardı ağzından Abi dün gece ben Santraya Doğru'da izledim. Yılmaz Vural Moritz sakat dedi . Al işte, geçen hafta Tolunay Kafkas Santraya Doğru'da Cangele oynayacak demişti de oynamamıştı Fenerbahçe'ye karşı. Benim bir ton puanıma sebebiyet vermişti bu. Bu hafta kıl oldum, izlemeyeceğim bu programı dedim protesto amaçlı. Tam izlemeyecek haftayı buldum ... Bu arada Mehmet Süha Sidal ne ters bir adam duruyor yaa ... 2 dakika aynı odada kalsan kavga edersin ...

* Halısaha maçına girerken Antep gol yememiş daha. Antep'ten 2 defans almayı çok düşünmüştüm sonra almamaya karar verdim. Bilgin gıcığı 4 Antep yapmıştı defansını ona ayrı bi tilt oldum. Mahmut çakalı da 4 Antep defansı almış ...

* Halısaha maçında 6-4 öndeyken beraberliğe razı olduk hem de öyle bir gol kaçırdık 4 kere üst üste boş kaleye atamadık topu, gitti dönen top gol oldu. Öyle bir içime oturdu ki bu. Golü kaçıran da ben. Mahmut, Bilgin sevinçten uçtular. Şu maçı nasıl verdik inanamıyorum yaaa ...

* Maçtan çıktık Bilgin ilan-ı aşk etti Antep maçı 0-0. Bütün dünya Antep defansını almıştır kesin. Bizde yok hatta bizde banko yiyecek takımlar mevcut ...

* Lost'un son 2 bölümünü izleyecektik maçtan sonra. Birol mesaj atmış ben yalan oldum diye. O da yattı ...

* Her şey 3 saatte ters gitmeye başladı. Hayır olsun. Ne yapayım ben de üzgün üzgün bir Earl Grey-Tomurcuk harmanlayıp bir çay demliyorum kendime. North Country isimli filmi izleyeceğim üzgün üzgün. Nominated for 2 Oscars. Fantezi Futbol insanı mutsuz eder ...

* Çok dertliyim çokkkk
Saat 19.00'dan sonra başıma gelmeyen yokkkkk

Fantezi Futbolda Fikstürün Etkisi


Ligin son haftaları yaklaşıp şampiyonluk yarışı kızıştıkça spor haberlerinin (atıyorum) yüzde 70'i takımların fikstür karşılaştırmalarını içeriyor. Fikstür üzerine 2 fiks muhabbet vardır. İlki fikstür avantajından bahsedilen ve küme düşme potasındaki ve nispeten daha rahat konumdaki takımlarla yapılacak maçlar şeklinde kategorize edilen kolay fikstür-zor fikstür tanımlamasıdır. İkinci fiks muhabbet ise maç sahada kazanılır düsturundan hareketle Re Re Re Ra Ra Samsun Antep Antalya tezahuratını içerir.

Fantezi Futbol penceresinden özellikle düşme potasındaki takımların fikstürleri ve bu fikstür neticesinde onların hangi maça asılıp hangi maça asılmayacakları konusunda tahmin yürütmeniz ve dolayısıyla kadronuzu da bu minvalde şekillendirmeniz önem kazanır. Fakat fikstürün benim de yeni aklıma gelen bir etkisi daha var Fantezi Futbola.

Bildiğiniz gibi fikstür çekilirken her takım 1'den 18'e kadar bir rakam çeker (Dört büyüklerin maçları özellikle ilk 6 haftaya konmadığı için onlar 6'dan büyük rakamlar çekerler.) Ve bu rakam neticesinde önceden bilgisayarın hazırladığı maç tablosu otomatikman sezon fikstürünü oluşturur. 4 Büyüklerin bu seneki gibi ard arda rakamları çektiği durumlarda Fantezi Futbola dolaylı bir etki söz konusu oluyor. 2009/2010 sezonu fikstüründe tüm takımlar sırasıyla önce Trabzonspor sonra da Fenerbahçe ile karşılaşıyor. Böyle bir fikstür aslında şu demek; normalde sadece 3 dakikasını izleyip tam fikir sahibi olamayacağımız Anadolu takımlarının maçını üst üste 2 hafta 90 dakika boyunca tv'den izleme fırsatı. Oyuncuların ve takımın form durumunu ve teknik direktörün sistemini görme açısından üst üste iki 90 dakikayı izlemenin, tek bir maçı izlemeye oranla ne kadar fazla aydınlatıcı olduğundan bahsetmeye gerek yoktur sanırım.

Örneğin son 2 hafta üst üste Kayserispor-Trabzonspor ve Fenerbahçe-Kayserispor maçlarını televizyondan canlı olarak izleyen bir FFci bu haftaki Kayserispor-Sivasspor maçını çok daha doğru şekilde analiz edebilir. Kadrosunu kurarken Kayserispor'dan hangi oyuncuları alması gerektiğini çok daha isabetli şekilde belirleyebilir. Bu, 4 büyüklerden 2 takımın kura çekiminde arda arda gelen numaraları çekmesi neticesinde oluşan bir fikstürden dolayıdır. Bunu şu an aklıma geldiği için dile getirdim ama gelecek sene fikstür kura çekimi sonrasında daha detaylı dile getirmek mümkün ve gerekli olacaktır...